Gümrük Bakanlığı’na ait depolarda saklanan kaçak ve sahte malların şikayet olmaması durumunda satıldığı öne sürüldü. TASİŞ’in bazı ihalelerde ünlü markaların saat, gözlük, çanta gibi ürünlerini piyasa fiyatının yüzde 1’ine denk gelecek mantık dışı bedellerle satması bu ürünlerin taklit olmasıyla açıklanıyor. Gümrük Bakanlığı’na bağlı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri’nin (TASİŞ) el konulan kaçak ve […]
10 Aralık 2014 - 23:44 'de eklendi.
Gümrük Bakanlığı’na ait depolarda saklanan kaçak ve sahte malların şikayet olmaması durumunda satıldığı öne sürüldü.
TASİŞ’in bazı ihalelerde ünlü markaların saat, gözlük, çanta gibi ürünlerini piyasa fiyatının yüzde 1’ine denk gelecek mantık dışı bedellerle satması bu ürünlerin taklit olmasıyla açıklanıyor.
Gümrük Bakanlığı’na bağlı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri’nin (TASİŞ) el konulan kaçak ve taklit malları şikâyet yoksa ihale yoluyla sattığı iddia ediliyor. En son Erenköy gümrüğünde toplam 1355 adet taklit saatin bu yolla 3 bin 200 liraya satıldığı belirtiliyor. Bu satışla birlikte Gucci, Chanel, D&G gibi ünlü markaların saatlerinin teki 2 lira 36 kuruşa gelmiş oluyor.
Zehirli ayakkabıların gümrük denetimindeki antrepoda değiştirilip piyasaya sürülmesiyle başlayan tartışmaların odağındaki Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri (TASİŞ) Genel Müdürlüğü’nün sahte ürün sattığı iddia edildi. TASİŞ el koyduğu kaçak ürünleri ihale yöntemiyle satışa çıkarıyor. Bu ürünler arasında büyükbaş hayvan etinden kıyafete kadar geniş bir yelpaze var. Ancak TASİŞ’in bazı ihalelerde ünlü markaların saat, gözlük, çanta gibi ürünlerini piyasa fiyatının yüzde 1’ine denk gelecek mantık dışı bedellerle satması bu ürünlerin taklit olmasıyla açıklanıyor. Piyasada TASİŞ’in ele geçirdiği kaçak malların içindeki taklit ürünleri de ihaleyle satması ise piyasada bilinen ancak firmaların çok büyük tepki gösterdiği bir konu.
1355 saat 3 bin lira
Ali Dağlar’ın Hürriyet’teki haberine göre, iddialara göre TASİŞ en son 4 Aralık’ta Erenköy gümrüğündeki ‘çakma’ tabir edilen taklit ürünleri ihaleyle sattı. Tamamına yakını lüks markalardan oluşan 1355 adet saat 3 bin 200 liraya satıldı. Bu bedel üzerinden 50 Cartier, 100 Esprit, 240 Cross, 110 Daniel Klein, 150 Frank Alex, 93 Diesel, 100 DKNY, 70’i DG, 65 Dior, 327 Gucci ve 50 Chanel markadan oluşan toplam 1355 taklit saatin tanesi 2 lira 36 kuruşa gelmiş oluyor. TASİŞ’in sattığı saatler arasında eski bakan Zafer Çağlayan’a işadamı Reza Zarrab tarafından getirilen Patek Philippe’in taklidi de yer alıyor.
Alana hapis cezası
Marka-Patent uzmanı İbrahim Ekdial, devletin markaların korunması hakkında kanun gereği el koyduğu taklit eşyayı imha etmesi gerektiğini belirtirken, emekli gümrük müşaviri Mustafa Yalçın Kızılkor ise “Zaten taklit olduğu için el konulan kaçak eşyayı yasaya göre imha etmesi gereken devletin aynı markayla satışa sunması suç. Bu işlemle devlet fatura kesip kaçak eşyayı meşrulaştırıyor, vatandaş eşyayı ihaleye girip faturalı satın alıyor. Ama dükkanına koyup satmaya kalksa yakalanırsa 2-4 yıl hapis cezası alıyor” tespitini yaptı. TASİŞ’in sattığı taklit eşyalar arasında çanta, gözlük, ayakkabı, erkek-bayan kıyafetleri dahi var.
Tasfiye süreci şöyle;
Emekli gümrük müşaviri ve bilirkişi Mustafa Yalçın Kızılkor ise TASİŞ üzerinden devletin yürüttüğü kaçak eşyayı tasfiye sürecini şöyle anlatıyor:
“Devlet kaçakta yakalanan eşyaların tespitini yapıyor, el koyuyor, daha sonra taklit olduğuna bakmadan ‘tasfiye edeceğim’ diyor. Tasfiye edeceğİ şey, imha etmesi anlamında, çünkü yasa bunu emrediyor. Şu anda yasaya göre taklit eşyaları imha etmesi gereken devlet, TASİŞ vasıtasıyla vatandaşa satıyor. TASİŞ’in ilanları ortada. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın genel müdürlüğü bu. Yasa çok net, tüketilmesi yasak. Kurulduğundan beri böyle yürüyor sistem.” Bilirkişi M.T. de, “Devlet eliyle korsanlık yapılıyor. Yasaya göre taklit malı satan kişi 2-4 yıl hapis cezasına çarptırılıyor, müessesesi 1 yıl kapatılıyor, göz göre göre satan devlete bir şey yok” diyor.
Faturalı taklit
Emekli gümrük müşaviri Kızılkor mevzuatı ve icraatı şöyle anlatıyor:
“Bizler kaçakçılık ve gümrük alanlarında uzman olarak mahkemeler vasıtasıyla bu keşiflere katılıyoruz, bu eşyaların taklit olduğunu, her türlü sigara, içki, saat olsun tespit ediyoruz, bunların satılamayacağını raporlarımızda belirtiyoruz. 3-4 tür mal var. Bunlardan bir kısmı perakendeyle satılacak mallar. Perakendeleri devlet TASİŞ mağazalarında satar. Onun dışındaki malları da ihale usulü satıyor. Bu mallar için 1-2 önceden listeler yapıyor, web sayfasında yayınlıyor, teminat yatırıp ihaleye giriyor, alıyorsunuz. Taklit mal iki şekilde de satılıyor. Yolcu eşyası denilip perakende olarak satılanların da yasal dayanağı, kontrolü yok. Pierre Cardin gözlüğü 3 liraya alabilirsiniz. Devlet eliyle sahte, taklit mal satıyoruz. Bu satışlar firmaların elindeki yasak saatlerin yasallaştırılması, meşrulaştırılması için kullanılıyor. Neden, çünkü TASİŞ’ten bunu aldığı zaman taklit mal diye almıyor, markası neyse öyle alıyor. DG diye alarak tasfiyeden, satış makbuzunda yazıldığı zaman adamın yurtdışından getirdiği kaçak DG’ler faturalı hale geliyor, faturalı satabiliyor adam. Kaçak malların yasallaştırılması üzerinden kullanıyor. Kaçak eşyayı meşrulaştırıyor. Polis baskın yaptığı zaman ben devletin tasfiye işletmesinden aldım diyor.”
Haber verip imha etmeli
Marka-patent uzmanı İbrahim Ekdial de TASİŞ’ten satılan taklit mallarla ilgili şunları söyledi:
“Kaçak giren mallara el koyan devlet, şikayet yoksa satıyor. Normalde bizlerin sağda solda yakalattığımız taklit mallar nasıl imha ediliyor, gümrüğün de bu malları imha etmesi lazım ya da üzerindeki marka etiketleri çıkartılabiliyor olması lazım. Gümrük doğrudan doğruya kendi mevzuatı gereği el koyduğu malların içinde taklit markalar varmış, yokmuş, markalarla ilgili şikayet var mı diye bakmıyor, ihaleyle satıyor. Bu mal tekrar piyasaya çıktığında şikayet konusu olursa mahkemelik oluyor, piyasadan toplatma işlemi gerçekleştirilip el konuluyor. Marka sahibi piyasada görürse işlemi yapar. Devletten almış olsa bile taklit konusu malı işlemi yapar. Suçu bilmemek mazeret değil. Gümrük bize resen şöyle taklit mal yakaladım diye bildirmiyor, biz yazdığımızda bilgi veriyor, biz de suç duyurusunu yapıyoruz. Suç konusu olabilir diye gümrüğün marka sahiplerine, distribütörlere haber vermesi lazım.”
Patek Philippe ve Rolex de var
TASİŞ’in Erenköy Gümrüğü’ndeki satış bölümünde 4 Aralık günü yapılan açık artırma usulü ihalede de kaçak nitelikte olup el konulan toplam 1355 adet saat 11 bin 421 lira satışa esas bedelle satışa sunuldu. H.K, 3 bin 200 lira teklif sundu, başka teklif sunan olmadığı için bu rakamdan satış değerlendirmeye alındı. Son satışta “çakma” tabir edilen saatler Cartier, Esprit, Cross, Daniel Klein, Diesel, Frank Alex, DKNY, DG, Cristian Dior, Gucci, Chanel. 3 bin 200 lira toplam bedele göre saatlerin tanesi 2 lira 36 kuruşa geliyor, bu da zaten taklidin kanıtı. TASİŞ’’in 20 Mart 2013’te sattığı taklit ve kaçak saatler arasında gündemden düşmeyen, eski bakan Zafer Çağlayan’a Reza Zarrab’ın hediye ettiği öne sürülen 700 bin liralık Patek Philippe bile var. Bu tarihte el konulmuş Ferrari, Patek Philippe, Rolex, Chopard, Tag Hauer gibi kaçak ve taklit saatlerden 602’si 74 bin liradan, 4 Mart 2013’te Patek Philippe, Bulgari, Armani, Louis Vuitton, Carrera, Hermes gibi taklit saatlerden 724 adedi 26 bin 782 liradan satışa çıkarıldı.
Genelgeye göre hak sahibine bildirilmeli
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tasfiye Yönetmeliği gereği 2 Temmuz 2012 tarihli Fikri ve Sınai Haklar Mevzuatına Konu Eşyanın Tasfiyesi başlıklı genelge şöyle:
1) Hak sahibinin başvurusu üzerine eşyanın alıkonularak veya gümrük işlemleri durdurularak hak sahibine bildirimde bulunulması ve hak sahibinin anılan mevzuatta yer alan süreler içerisinde yetkili mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alarak bu durumu gösterir belgeleri gümrük idaresine ibraz etmesi halinde mahkeme sonucunun beklenilmesi,
2) Gümrük idaresine henüz bir talepte bulunulmadığı durumlarda hak sahibinin geçerli bir başvuruda bulunabilmesini teminen, gümrük idareleri tarafından eşyanın alıkonularak veya gümrük işlemleri durdurularak hak sahibine bildirimde bulunulması ve hak sahibinin anılan mevzuatta yer alan süreler içerisinde yetkili mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alarak bu durumu gösterir belgeleri gümrük idaresine ibraz etmesi halinde mahkeme sonucunun beklenilmesi.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...