Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor. Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor. Kanlı gözün, göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince […]
20 Kasım 2014 - 1:49 'de eklendi.
Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor.
Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor.
Kanlı gözün, göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam zarın konjonktivanın adenovirus tarafından enfekte edilmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın çok hızlı bulaşmasından dolayı ciddi iş kaybına neden olduğunu kaydetti. Karaarslan, “Hastalığın yayılma hızını azaltabilmek için gerekli önlemlerin alınmasına azami özen gösterilmesi gerekiyor” dedi.
Kişi hastalığı boyunca aktif bulaştırıcı
Virüsün kişilerin solunum yollarındaki veya gözlerindeki salgılar ile temasta bulunulması halinde bulaşıcı olabileceğini vurgulayan Dr. Cüneyt Karaarslan, “Virüs vücuda alındıktan 4-10 gün sonra enfeksiyon belirtileri başlar. Hastalığı boyunca da kişi aktif bulaştırıcıdır. Belirtiler başladıktan bir hafta sonra gözün şeffaf tabakası olan kornea da beyaz noktalar oluşabilir. Bu noktalar batma ve bulanık görmeye neden olurlar. Noktalar yüzeysel ise 2 haftada geçebilir, derinlere inerse iyileşme aylar hatta yıllar alabilir” diye konuştu.
Gözde sulanma, batma hissi ve kızarıklık
Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın bulaşıcı olduğunu vurgularken, hastalığın aile içi bireylere geçişinin oldukça sık olduğunu söyledi. Göz şikayetlerinin ani bir şekilde başladığını belirten Karaarslan, “Gözde sulanma, batma hissi, kızarıklık ve ışık rahatsızlığı olur. Çapaklanma ön planda değildir. Kişilerin yarıdan fazlasında bir göz öncelikle ve daha ağır etkilenirken diğer göz daha rahattır. Tipik olarak göz kapakları şişer. Ağır vakalarda göz beyazında boyanma tarzında kanamaya bağlı kırmızılık, hastalığın adını koysa da sanıldığı kadar sık değildir. Kulak önünde ağrılı beze oluşması da tipik özelliklerindendir” dedi.
Korunmak için ellerinizi temiz tutun
Görme bulanıklığına da neden olan kanlı göz hastalığının tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi veren Dr. Karaarslan, şunları söyledi:
“Tedavi, şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Etkili bir antiviral ilaç bilinmemektedir. Soğuk pansuman ve suni gözyaşlarının faydası olmaktadır. Bakterilerin tabloya eklenmemesi için antibiyotik damla verilir.
Kortizonlu göz damlaları gerek duyulduğunda kullanılır. Erken dönemde müracaat eden hastalarımızın şifaya daha çabuk ulaşabilmektedirler. Hastalık, genellikle 2-3 hafta devam etmektedir. İlk 2 hafta boyunca bulaştırıcı olunduğu için sık sık ellerin sabunla yıkanması önerilir.
Bu dönemde kontak lens kullanımına ara verilmelidir.”
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...