Dönem dönem yaşarız bu duyguları. Lakin sebebi ne olursa olsun aslında bu durum doğru değildir.
Etrafımızda o kadar güzel şeyler var ki; görmek ve ilgilenmek bizim için çok önemlidir.
16 Eylül 2014 - 16:26 'de eklendi ve 4986 kez görüntülendi. A+A-
Kimi zaman kırılır insan hayata, kimseyi görmek istemez.
Kimseyle konuşmak istemez. İçine kapanır. Kimseye güvenemez. Kendisinden başkasıyla konuşmak istemez. Hatta abartıp kendisiyle bile konuşmak istemez. Dış dünyaya kapatır insan kendini.
Dönem dönem yaşarız bu duyguları. Lakin sebebi ne olursa olsun aslında bu durum doğru değildir.
Etrafımızda o kadar güzel şeyler var ki; görmek ve ilgilenmek bizim için çok önemlidir. Hayatımızın rengini söndürmeye çalışanlara inat, hayat ışığımızı renklendirmeliyiz. Rengimiz ne siyah nede kahverengi olmalı. Cıvıl cıvıl yaşamalıyız hayatı.
Zor zamanlarımızda kendi kendimizi motive etmesini bilmeliyiz. En basitinden çocukluğumuzu hatırlayabiliriz.
Kırlarda koşarken ayağımıza batan diken acısını hatırlayalım. Ya da bir taşa takılıp tepe taklak yuvarlandığımız günleri düşünelim. Acımız ne kadar çok olursa olsun çok kısa bir süre sonra oynamaya devam eder, hatta bazen acıyla kıvranırken bile etrafımıza bakıp gülmeye çalışmaz mıydık?
Aslında böyle yaşamalıyız hayatı…
Çocukça sarılmalıyız hayata…
Bize çelme takanlara inat koşmaya devam etmeli, engel koyanlara inat daha uzun atlamaya çalışmalıyız.
Şimdi bakıyorum gözlükçü dostlarıma; herşeye, herkese küser olmuşlar. Hayatta mutsuz olmak için o kadar çok bahaneleri var ki anlamak imkânsız.
Oysa hayat çok kısa, mutsuz ve tatsız olacak kadar uzun değil maalesef.
SGK şunu yapmış, optikçiler bunu yapmış, komşum şu fiyata satmış. mış mış mış. Geçelim bunları, biz ne yaptık? Ne yapıyoruz? Bundan sonra ne yapacağız? Bunlara odaklanalım.
Başarı mutsuzlukla elde edilemez. Kendimizle barışık olmazsak başkasıyla barışık yaşayamayız. Bu hayatın çok basit bir kuralıdır. Eleştiri, korku, suçluluk ve pişmanlık duygularını üzerimizden attığımız zaman özgür olduğumuzu, özgür olduğumuz zaman ise, mutlu olduğumuzu hissederiz.
Mutlu olan insanın başarısız olması mümkün değildir.
Her insan öncelikle kendi davranışlarından sorumludur. Hayata ne ekersek onu biçeriz. Biz iyi olursak etrafımızdakiler de iyi olacaktır. Bizler iyi ve güzel duygularla işimize başlarsak; mutlu, güzel ve bereketli bir gün geçiririz. Bunun içinde işimizi ve kendimizi sevmemiz gerekir.
Bir insanın işini ve kendini sevmesi demek, etrafındakilere değer vermesi demektir. Bunu yapabilmesi için makam ya da mevki ye gerek yoktur. Sadece şu anda bulunduğu halini, işini görevini, kabullenmesi yeterlidir. Bunu yapabilen insan etrafına faydalı insandır.
Eğer inanırsak hayatımızı değiştirebilecek güç bizim elimizdedir. Beynimiz ve zihnime mutlu ve başarılı bir hayat istiyorum diye kalben söylediğimizde başarıyı yakalamışız demektir.
Başarılı olmak patron olmak demek değildir. İşini iyi yapan bir eleman, çaycı veya temizlikçi, yani; başarılı olmak için, ne olduğumuz çok önemli değil, neyi çok iyi yaptığımız çok önemlidir.
Çok mutlu yaşamak belki imkânsızdır. Ama yaşamak en büyük mutluluktur. Unutmayalım hayat yaşayınca güzeldir.
Mutlu olmanız dileğiyle, mutlu olun ve hep mutlu kalın.
Siracuddin Çağlar
Kurumsal Pazarlama
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...
Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...
Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...
Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, C...
Damlanın 40 yaş üstü bireylerde daha etkili olduğu ve 6 ile ...
İçimizi ısıtan bahar aylarına geçiş döneminde uyanan doğa, m...
İş dünyasına adım atmak, öğrenmek ve deneyim kazanmak isteye...