“ Tarih yazmak, tarih yapmak kadar zordur…. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtan bir hal alır….” “Gerçekleri söylemekten korkmayınız!” Mustafa Kemal ATATÜRK Yazmak sorumluluk ister çünkü yazdığın her satırda sen varsın ve kendini tarif edersin. İşte bu nedenle yazanlar biraz daha dikkatli olmalıdırlar. Bilgisayar ve İnternet çıktıktan sonra yazanların sayısı arttı. Bu aslında […]
03 Şubat 2014 - 23:51 'de eklendi ve 2254 kez görüntülendi. A+A-
“ Tarih yazmak, tarih yapmak kadar zordur…. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtan bir hal alır….”
“Gerçekleri söylemekten korkmayınız!”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yazmak sorumluluk ister çünkü yazdığın her satırda sen varsın ve kendini tarif edersin. İşte bu nedenle yazanlar biraz daha dikkatli olmalıdırlar. Bilgisayar ve İnternet çıktıktan sonra yazanların sayısı arttı. Bu aslında oldukça iyi bir gelişme. Böylece insanlar, sahip oldukları düşünceleri ve karakterleri hakkında bilgi sahibi olduk. Bu yazılar sonucunda daha fazla insanla bir masada oturmadan ve arkadaşlık etmeden tanışma şansını bulduk.
Bu arada, kaleme aldığımız her satır bizi ele verir. Cümle kuruluşları, kullandığımız jargon, kullanılan farklı kelime sayısı ve gramer bilgisi bir parmak izi gibi bize aittir. Böylece küçük bir dikkatle okuduğunuzda o yazıyı yazanın sosyete gözlükçüsüne mi, tatilci amcaya mı, başkan olmazsam misketlerimi verin diyen veya kadrolu başkana mı, yoksa imza sahibine mi ait olduğunu hemen anlarsınız. Siparişle yazılmış bir yazıyı ayrıt etmenin en güzel yolu yorumları okumaktır. Yorumlarda şahıs kendi başınadır, acil karar vermiş ve aklına geleni olduğu gibi yazmıştır. Bu nedenle yukarıda saydıklarım ile yorum arasında mutlak farklılıklar vardır. Biri sipariş diğeri kendisidir.
Konumuza dönelim. Tarih yazmak, okumak ve yorumlamak zordur. Bu sadece bizim sorunumuz değil dünyanın sorunudur.
Tarih, hakkında en çok spekülasyon yapma imkanı olan bir bilimdir. Bunun da en önemli nedeni tarihin teorik ve ideolojik etkenlerinin yoğunluğundandır.
Tanıyan arkadaşlarım bilirler. Önceki yazılarımın bazılarında da dile getirdiğim gibi 1980′ lerin sonuna doğru kendi kendime bir karar vermiştim. Bu ülke ve meslekte çağın gereklerine uygun olarak hızlı gelişmeler olacak ve ben bir gün mesleğin yakın tarihini yazmalıyım. İşte bu nedenle o günlerden bu günlere kadar her olayı ve eylemi arşivledim. Tabi ki bu da yetmedi. Madem mesleğin tarihini yazmaya karar vermiştim, tarihsel gelişmeler yaşanırken de içinde olmalıydım.
Tüm siyasal ideolojilerimden arınmış, değer yargılarımdan soyutlanmış ve kişisel hırslarımı bir kenara bırakmış olarak yazmalıydım tarihi. Bu şekilde olmak zorundaydı. Turgut ÇAKAR olarak bana yakışan buydu. Sonuçta bu tarih beni utandırmamalı onurlandırmalıydı.
Bunu yaparken bilgi ve belgelere dayanmalıydım. Zaman, mekan ve kişiler hakkında doğru belgeler sunmalıydım. Tanıklar ve anlatıcılar güvenilir olmalıydı. Olaylar farklı görüşlerin sunucuları tarafından doğrulanmalı, eylem gerçek yorum okuyucunun olmalı. Eğer böyle olmazsa bu yazarı utandırır. Böyle bir durumda yazıyı kaleme alanın hakkında olumsuz görüşler sunulur. Bilinir ki cahildir, taraftır, maşadır ve tarihi hırslarına kurban etmek istemektedir.
Tarihe bakış açısından basit iki örnek vermek isterim:
1.Doksanlı yıllarda optisyenlik okumuş ve 3958 Sayılı Gözlükçülük Kanununda yer alan bir maddeden dolayı mesleğini icra edemeyen optisyen kardeşlerimiz bu durumdan dolayı gözlükçüleri suçladılar. Oysa gözlükçü derneği o tarihte bu kardeşlerimizin mesleklerini icra edebilme hakları için Cumhurbaşkanına kadar tüm kanalları zorladılar.
2. Optometriye alternatif olarak halkımızın muayeneye ulaşmalarını kolaylaştıracak alternatif bir proje üreten ve bu uğurda ciddi yol alan meslektaşlarımız şimdilerde anılmıyorlar. Başta Hüseyin Avni GÜVEN ve Latif AKBAYLAR’ı rahmetle anarken emeği geçen herkese şükranlarımızı sunmalıyız.
Araştırmak tek kanaldan nefreti kusmak değil doğruyu bulmak için yapılmalıdır.
Tarihle oynamayın tarih affetmez.
Turgut Çakar
Ülkemizde olduğu kadar, yurt dışında da önemli bir iş hacmim...
Tutum bir seçimdir. Mutluluk bir seçimdir. İyimserlik bir se...
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde metruk bir binada yapılan ara...
Sivas’ta optisyenlik mesleği için önemli bir adım atıldı. Si...
Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon k...
Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...
Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...
Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...