Reklam uyarısı

(İHA) – Özkan, reçeteli-reçetesiz satılan ve ‘OTC’ olarak kabul edilen ilaç ve sağlık destek ürünlerinin, uzman ve güvenilir ellerde hastaya sunulması, internet üzerinden satış ve kitle iletişim araçları ile yapılan reklamların da titizlikle incelenmesi çağrısında bulundu.

‘Eczacılık Günü’ kutlama etkinlikleri kapsamında Adana Eczacı Odası’nca Seyhan Oteli’nde, ‘İlaçta Reklam’ konulu bir panel gerçekleştirildi. Yoğun ilgi gösterilen etkinliğe katılanlar arasında; Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Saim Kerman, Türk Eczarcıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu da yer aldı. Reçetesiz ilaçlara reklam serbestliği ve ‘ilaçta reklam’ konusunun tartışıldığı panelde konuşan Adana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, ilaç ile zehir arasında ince bir çizgi olduğuna dikkat çekerek, ilacın doğru zaman ve doğru dozda kullanılmadığı zaman tedavi edici özelliğini yitirerek insana zarar verdiğini söyledi.

Özkan, ilaçta reklamın ise uzmanı aradan çıkarıp doğrudan hedef kitleye ürün satmayı amaçlayan bir ürün olduğunu ifade ederek, “İlaçta reklamın toplum sağlığı açısından taşıdığı riskleri kısaca özetlersek; bilinçsiz ilaç kullanımında artış ve kaynakların boşar harcanması, yanlış ve yetersiz tedavi riski, ilaç etkileşimlerinde artış, istenmeyen etki riskinde artış, reklam maliyetlerinin fiyata yansıması ile ilaç fiyatlarında artış ve ölüm vakalarında artış gibi bir çok olumsuz sonuca neden oluyor” diye konuştu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın zayıflama ilaçları başta olmak üzere ruhsatlı ilaç dışı ya da bitkisel ürünler üzerinde denetimlerini artırması gerektiğini kaydeden Özkan, toplumu yanlış yönlendirebilecek durumların tespiti halinde gerekli ceza hükümlerinin kararlılıkla işleme konması gerektiğinin altını çizdi. Özkan, ilaçta reklam ile birlikte toplumda bilinçsiz ilaç tüketim ve ölüm vakalarında artış yaşanacağını savundu. Reçeteli-reçetesiz satılan ve ‘OTC’ olarak kabul edilen ilaç ve sağlık destek ürünlerinin, uzman ve güvenilir ellerde hastaya sunulmasını isteyen Özkan, internet üzerinden satış ve kitle iletişim araçları ile yapılan reklamların da titizlikle incelenmesi talebini gündeme taşıdı.

Ersun Özkan, konuşmasının devamında da şu görüşleri dile getirdi: “Yıllardır ilaçta reklamı savunan ve bunun içinde çalışmalar yapan reklam sektörü, tüm bu gelişmelerden memnuniyet duyuyor. Ciddi bir pazar alanı, sektörel daralmadaki ticari dar boğazı şimdilik çözmüş görünüyor. İlaç endüstrisinin neredeyse tamamı çok uluslu şirketleri için, ilaç tüketimini rasyonel ve akılcı bir politikadan uzaklaştırıp, kişileri kendi kendini tedavi edebilecekleri yanılsamasına inandırarak, bunun ilerideki satış rakamlarına yansıyacak muhtemel artışlarıın, şimdiden hesapladıklarını tahmin etmek zor değil.”

Teşhis ve tedavinin bir bütün olduğunu hatırlatan Özkan, “Bu ilkeden yola çıkarak hastayı, konunun uzmanı ve profesyonellerinden uzaklaştırarak müşterileştirme, ilacı ait olduğu eczaneler yerine, bilinçsiz ve gelişigüzel hizmetlerini özelleştirme politikalarına karşı, tüm kurumsal yapıların daha duyarlı olması ve sorumlu davranması gerektiğini düşünüyoruz” ifadesini kullandı.