
Venüs'ün Güneş'in önünden 6 Haziran'da geçmesiyle yüzyılın en önemli gök olaylarından biri yaşanacak. TÜBİTAK'ın popüler bilim dergileri, okuyucularına, Venüs'ün Güneş ile bulaşmasının izlenebilmesi için özel üretilen 250 bin gözlük hediye edecek.
TÜBİTAK yetkililerinden alınan bilgiye göre, 105 yıl içinde bir daha gerçekleşmeyecek olan 6 Haziran'daki Venüs'ün Güneş'le dansı, Türkiye'den de izlenebilecek.
YÜZYILIN EN ÖNEMLİ GÖK OLAYLARINDAN
Çok ender gerçekleşen Venüs geçişi, toplam 6 saat 40 dakika kadar sürecek. Ancak 6 Haziran sabahı Güneş Türkiye'de doğduğunda geçişin yarısından biraz fazlası bitmiş olacak ve Venüs Güneş'in önünde görülecek. Bu sırada Venüs küçük bir leke şeklini alacak. Güneş tutulması kadar görkemli bir olay olmasa da çok ender gerçekleştiği için gök bilimciler bu anı heyecanla bekliyor.
Türkiye'den son iki saati izlenebilecek olan geçiş esnasında Güneş ufka yakın bulunacağından gözlem yapmak kolaylaşacak. Güneş'i erken görebilmek için gözlem yeri olarak doğu ufkunun açık görüldüğü bir yeri seçmek gerekecek.
Venüs, 6 Haziran sabahı saat 07.27'de Güneş'in önünden çekilmeye başlayacak ve saat 07.45'te geçiş sona erecek.
Tekrarı ancak yüz yıl sonra yaşanacağı belirtilen bu gök olayının izlenebilmesi için TÜBİTAK, Bilim Çocuk dergisinin Mayıs, Bilim ve Teknik dergisinin Haziran sayısıyla birlikte, özel üretilen 250 bin gözlük hediye edecek.
VENÜS GÜNEŞ'TEN ISIRIK ALACAK
Geçişin en ilginç aşaması Venüs'ün Güneş'in önünden çekilmeye başladığı aşama olacak. Saat 07.30 civarı Güneş, kenarından küçük bir ısırık alınmış gibi görünecek. Teleskoplu gözlemciler bu aşamayı daha iyi görebilecek. Geçiş çıplak gözle görülemeyecek.
Venüs geçişini izleyebilmek için özel bir filtre kullanmak gerekiyor. Güneş'in parlaklığı nedeniyle Venüs'ü çıplak gözle görmek mümkün olmayacak. Güneş'e anlık olarak bakmanın bile gözlere zarar verebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, fotoğraf, röntgen filmi, isli cam kullanarak veya gerekli önlemleri almadan teleskop ve dürbün gibi gözlem araçlarıyla Güneş'e bakmanın güvenli olmadığını belirtiyor.
GÜVENİLİR BİR KORUYUCU FİLTRE KULLANMAKSIZIN GÜNEŞ’E BAKILMAMALIDIR
Güneş Dünyamızdan 150 milyon kilometre uzaktadır. Isı ışık ve UV radyasyonu yayar. Isı ışık dünyamızda yaşayan milyonlarca canlının yaşam kaynağıdır. Kısa dalga UV ışınları enerji bakımından daha yüklüdür. Canlı dokular için son derece zararlıdır, zamanından önce yaşlanmasına sebep olur Güneş ışınlarının çok az bir kısmını görebiliriz (400-700nm-Bir nanometre milimetrenin milyonda bir büyüklüğünü ifade eder) UV radyasyon güneş ışınlarının %5’ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir. Radyasyonu gözlerimizle göremeyiz ve hissedemeyiz ancak zararlı etkilerini gözlemleyebiliriz.
UV-A, UV radyasyonun en az zararlı şeklidir ve dünyaya büyük miktarlarda erişir. Çoğu UV-A ışınları ozon tabakasının içerisinden doğrudan geçer.
UV-B radyasyon potansiyel olarak çok zararlıdır. UV-B radyasyonunun çoğu stratosferde ozon tarafından yutulur. %2–5 ‘i geçer. UV-C radyasyon çok enerjik olduğundan potansiyel olarak en fazla zararlıdır. Stratosferde oksijen ve ozon tarafından yutulur ve asla dünya yüzeyine erişmez. Yüzeyler UV radyasyonu farklı derecelerde yansıtır. Kar UV radyasyonun %85’in üstünde bir miktarla en yüksek bölümünü yansıtır ve UV radyasyon yükseklikle artar, bu nedenlerle de kayakçılar ve dağa tırmananlar dikkat etmelidirler. Kuru kum ve beton %12’nin üzerinde yansıtabilir. Su ise sadece %5’ini yansıtabilir. Kumlu sahillerde güneş banyosu yapanlar, bir parkta yeşil çimenler üzerinde güneşe maruz kalanlardan %10’un üzerinde daha fazla UV-B alırlar. Dağcılarda tırmanma sırasında, güneşin sıcaklık etkisinin azalmasına rağmen güneş yanığı olma olasılığı daha fazladır. Dağa tırmananlar ve kar da kayak yapanlar UV radyasyona en fazla maruz kalanlardır. Güneşli bir günde hafif bir rüzgâr sizin serinlemenize neden olabilir, fakat bu sizin cildinize ve gözünüze etki eden UV miktarını değiştirmez. Sıcaklığı UV radyasyonla karıştırmayınız..UV den korunması sırasında dikkat edilmesi gereken bazı konuları sırladığımızda: Deriye göze ulaşan solar radyasyonun miktarı; ışınların açısı, mevsim, bulunulan yerin ekvatora olan uzaklığı, stratosferin ozon konsantrasyonu, yükseklik, çevre kirliliği, bulut kütlesi gibi etmenlere bağlı olarak değişiklik gösterir. UVA ve UVB ışınları normal deri üzerinde akut ve kronik etkilere sahiptirler Gökyüzünde güneş ne kadar yüksekte olursa, UV ışınlarının radyasyon seviyesi de o kadar yüksek olur. Buna bağlı olarak, UV ışınlarının seviyesi gün içinde ve yıl içinde değişiklik göstermektedir
UV Radyasyonundan korunmada uyulması tavsiye edilen altın kurallar-Öğlen saatlerinde ışınlara maruz kalma süreninizi sınırlayın. Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00 ile 15.00 arasında) UV radyasyonu diğer zamanlara göre %70 daha yüksektir. çalışırken, dışarıda yapılan sporlara katılırken, yürüyüş yaparken koşarken veya güneş altında herhangi bir şey yaparken Kaynakçı, medikal teknoloji servisinde, elektrik devre kartları yapımında çalışıyorsanız, Güneş lambası, bronzlaşma odası kullanıyorsanız, UV radyasyonuna karşı duyarlılığınızı artıran ilaç kullanıyorsanız, Katarak ameliyatı olduysanız mutlaka ihtiyacınıza göre genel amaçlı ya da özel amaçlı kullanılan bir güneş gözlüğü takılmalıdır. ve yine UV ‘den korunmak için Şemsiye, geniş gölgelik kısmı olan şapka kullanılmalı; açık renkli giysiler giyilmelidir. Vücudunuzun güneş ışınlarına daha çok maruz kalan kısımlarına; kulaklarınıza, yüzünüze, boynunuza, omuzlarınıza ve sırtınıza, dirseklerinize ve ayaklarınızın üst kısımlarına daha fazla önem veriniz..Bulutlara kanmayınız.Güneş ışınları ,bulutlardan,sisten ve pustan rahatlıkla nüfuz eder.Çocukluk çağında radyasyona duyarlılık yüksektir.Bebekleri ve gençleri koruyun,Cilt koruma faktörü 15 veya daha fazla olan ve vücudun güneşe maruz kalan her yerine uygulanacak olan güneş koruyucuları kullanmak.Güneş koruyucularını her iki saatte bir yeniden uygulamak, her terleme ve yüzme sonrası yinelemek gereklidir Ekvatora olan uzaklık: Ekvatora yakın olan ülkeler ekvatordan uzak olan ülkelere göre daha fazla risk altındadır. Bunun sebebi, ekvatorda UV ışınları atmosferin içini kat etmek için daha kısa mesafeye sahiptir ve ekvatora ulaşmadan önce atmosfer tarafından daha az filtrasyona tabi olurlar.
. Göz dokuları 380-1400nm arasındaki ışınımı göz arkasındaki ışığa duyarlı retinaya geçirir. Biz çevremizdeki cisimleri görebiliriz. Bu sırada gözümüz yere ulaşan UV ışınımına yüksek oranda maruz kalırsa, gözümüzün retinası ve dış tabakaları bundan hızla etkilenir. Sonuçta Güneş’i yanlış gözlemek, tutulma sırasında kataraktın gelişmesine, tutulma körlükleri ya da retina yırtıkların ortaya çıkmasına yol açar. Retinanın şiddetli görsel ışığa maruz kalması da ışığa duyarlı kanallar ve hücrelerde tahribata neden olur. Işığın bu bölgelerde kimyasal tepkimeye girmesi sonucu geçici ya da kalıcı olabilen görme fonksiyonu kayıpları da belirir. Kişi özel önlemler almaksızın Güneş’e aralıklı ya da uzun bir süre bakarsa bu fotokimyasal olay görme bölgesinde ufak kör bir alan meydana getirebilir. Retina bölgenin herhangi bir acı hissi vermemesi nedeniyle tehlike daha da büyüktür. En azından olaydan sonraki bir kaç saat görme fonksiyonu yerine gelemez. Güneş sadece tam tutulma sürecinde Ay’ın Güneş diskini bütünüyle kapattığı bir kaç saniyelik anda çıplak gözle izlenebilir. Yine de tam tutulma anını çıplak gözle izlemek tümüyle güvenli değildir. Öyle ki, bir tutulmanın parçalı safhalarında güneşin yüzeyi % 99 örtüldüğünde bile (aydınlanma düzeyi yaklaşık alaca karanlık kadardır), geriye kalan güneş hilali retina yanığa yol açacak kadar yeterli ışık şiddetindedir. Sonuç olarak, ışığı odaklayan herhangi bir optik düzenek ile (mercek, dürbün, teleskop vs.) güvenilir bir koruyucu filtre kullanmaksızın Güneş’e bakılmamalıdır!
UV radyasyonunun zararları kümü latiftir. Ne kadar çok UV radyasyonuna maruz kalırsanız hayatınızın sonraki evrelerinde katarakt hastası olma riskiniz artar
Ecz, Gözlükçü Taylan KÜÇÜKER