Her geçen gün optisyenlik programı sayısı ve programının artması optisyenlik eğitimi niteliğini tartışılır hale getirdi. Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Gözlükçü Taylan Küçüker, ön lisans eğitimi veren okullardan her yıl bin 700 meslektaşının mezun olduğunu ifade ederek, eğitimin niteliğinin tartışılır hale geldiğini söyledi. Kontenjan ve program sayısının her geçen gün […]
27 Aralık 2014 - 18:20 'de eklendi ve 1537 kez görüntülendi. A+A-
Her geçen gün optisyenlik programı sayısı ve programının artması optisyenlik eğitimi niteliğini tartışılır hale getirdi.
Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Gözlükçü Taylan Küçüker, ön lisans eğitimi veren okullardan her yıl bin 700 meslektaşının mezun olduğunu ifade ederek, eğitimin niteliğinin tartışılır hale geldiğini söyledi.
Kontenjan ve program sayısının her geçen gün artmasının mesleğin en önemli sorunlarından bir tanesi olduğunu dile getiren Küçüker, mevcut okullarda altyapı yetersiz olmasına rağmen, program sayısının katlanarak attığına dikkat çekerek, 34 üniversite optisyenlik programının açıldığını vurguladı.
Optisyenlik eğitimi ve programının ilk olarak 1992 yılında Cumhuriyet Üniversitesinde başladığını ifade eden Küçüker, “Programın ve eğitimin hızla yaygınlaşması bazı sıkıntıları da beraberinde getiriyor.
İstihdam problemi nedeniyle her yıl bin 700 meslektaşımız mezun olduğu için bu sayı mesleğimizi tehdit eder hale gelmiştir. Yanlış eğitim politikaları sonucunda sürekli üniversite açılması sadece optisyenlik mesleğinde değil, birçok meslek grubunda istihdam sorunu yaşanmaktadır” dedi.
Optisyenlik programı sayısı ve kontenjanlarının artması optik sektöründe olumsuz sonuçlar meydana getirmeye başladığını dile getiren Küçüker, istihdam alanları oluşturulmadan her geçen gün kontrolsüzce optisyenlik programları açılmaya devam ettiğini belirterek çözüm bulunmasını istedi. Optisyenlik programı ve öğrenci kontenjanına mutlaka sınırlama getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, kamu ve sanayi alanında istihdamın önünün mutlaka açılması gerektiğini, üniversitelerde akademisyen kadrolarının geliştirilmesini, koşullarının iyileştirilmesini, yardımcı optisyenlik uygulamasının yasalaşmasını, kontenjanların azaltılarak var olan üniversitelerde eğitim kadro ve seviyesinin yükseltilmesini talep etti.
Şubat ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığ...
Dijital çağa ayak uyduramayan “analog” kalmış yöneticiler gö...
Hastalara, gözlükçüler tarafından on beş yıl önce gözlük kul...
Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...
Yeni dönem SGK sözleşmesi masaya yatırıldı. Yıl içinde Optis...
Binoküler çift görme, etkilenen kişileri günlük yaşamda cidd...
Kering'in gözlük bölümü 12 aylık dönemde pozitif gelir artış...
Anılan hükümsüzlük kararının kesinleşmesini takiben ceza dos...
Dünya çapında gözlük pazarı pazarı 2020’de 105,56 milyar ABD...
Dünya Optometri Konseyi (WCO) farkındalık haftası 17-23 Mart...
sıkıntı olmaz devlet göz polikliniklerinde ölçüm yapan teknisyene optisyen şartı getirsin hem istihdam olur hem ölçüm kalitesi artar
sektörün kronik hastalığı:Kendi ayağına kurşun sıkmak.. İsmail kardeşimizden şunu rica ediyorum. 2014 yılında ihtisas yapan göz hekimi sayısı nedir..her iki rakam kıyaslandığında tablonun vahameti daha anlaşılır olacaktır