Gözlüklerde Çin Malı Devrimi

Dünya genelinde hemen hemen her sektörde hâkimiyet kuran Çin Malı üretimden gözlükçüler de nasibini aldı. Sahtesi neredeyse ayırt edilemeyecek ölçüde yapılan gözlüklerin kalitesi ise sadece üretici firma tarafından verilen sertifikalardan anlaşılabiliyor.

Yaz aylarıyla Kahramanmaraş’ta gözlük satışlarının artmasıyla Kahramanmaraş Gözlükçüler ve Optisyenler Derneği Başkanı Mehmet Kırmızıkaya, vatandaşları göz sağlığı noktasında uyardı.

Vatandaşların, güneş gözlüklerini aldıkları yerlere dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Başkan Kırmızıkaya, optikçilerden alınan gözlüklerin, diplomalı kişiler tarafından verildiği için geri dönüşümü olduğuna dikkat çekerek; “Ama işportacılardan alınan gözlüklerde bir sağlık personelinin onayı olmadığı için tehlikelidir. Bir garantisi yoktur. Bir güneş gölüğünün garantili olması çok önemlidir. Tüm güneş gözlükleri en az 1 yıl ortalama 2 yıl garantilidir. Eğer dışarıdan aldığımız gözlüklerde bu garantiyi vermiyorlarsa bu gözlükler sahtedir. Artık günümüzde gözlüklerin sahtesini çok iyi teknoloji ile üretebiliyorlar. Bunun kalitesini gözde ayırt etmek imkânsız oluyor. Gözlüklerin kaliteli olup olmadığını verdikleri garanti sertifikasından anlıyoruz” dedi.

GÖZ MİLYONLAR KAZANDIRIR; MİLYONLAR GÖZ KAZANDIRMAZ.
Gözün, milyonlar kazandırabildiğini ancak göz sağlığı bozulduktan sonra milyonların, göz kazandıramayacağının altını çizen Kahramanmaraş Gözlükçüler ve Optisyenler Derneği Başkanı Kırmızıkaya, bu yüzden göz sağlığına dikkat etmemizin önemini vurgulayarak; yaz ve kış aylarında güneş ışınları ve rüzgârdan gözleri korumanın doğru gözlük kullanımı ile mümkün olabileceğini söyledi. Yaklaşık 40 yıldan beri bu mesleğin içinde olduğunu ifade eden Dernek Başkanı Mehmet Kırmızıkaya, “Kahramanmaraş gözlük kullanımı konusunda diğer illere göre yada çevre illere ve deniz kenarındaki illere göre çok geride kaldı. Kahramanmaraş’ta, güneş gözlüğü kullanımını yaygınlaştırmak için zaman zaman vatandaşlara tavsiye ediyoruz. Kahramanmaraş’ta hem yaz hem de kış mevsiminde güneş gözlüğü kullanılması lazım. Kahramanmaraş, güneş ışınları ve rüzgarı bol bir yer. Hem rüzgardan hem de güneşten korunmak için Maraş halkının mutlaka güneş gözlüğünü eksik etmemesi lazım” şeklinde konuştu.

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ AKSESUARDAN ÖTE OLMALI
Güneş gözlüğünün sadece aksesuar olarak kullanımının yanlış olduğuna değinen Başkan Mehmet Kırmızıkaya, güneş gözlüğü kullanımında öncelikli amacının, göz sağlığının korunması olmasının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Güneş gözlüğünün, sağlık için kullanıldığına inandırılması lazım. Kahramanmaraş’ta güneş gözlüğü kullanmanın ayıp olduğu yönünde bir yanılgı var. Bunun ayıbı yok. Sağlığın ayıbı olmaz. Kahramanmaraş’taki halkımız, genellikle ayıptır diye güneş gözlükleriyle çok geç tanıştı. Ben mesleğe ilk başladığım yılarda, güneş gözlüğü satmakta zorlanırdım. Hatta Kahramanmaraş’ta güneş gözlüğü satan ilk esnaf biziz. Diğer arkadaşlar, güneş gözlüğü satılmaz diye getirmiyorlardı. Şu anda bayağı bir ilerleme kaydettik. Ama yine de çevre illere göre çok çok gerideyiz. yani kendi emsalimiz şehirlerle kıyasladığımızda onlardan dörtte bir oranı kadar güneş gözlüğü satıyoruz. Maraş’ta bu kadar güneşin bol olduğu bir yerde güneş gözlüğü satışımız çok az. Gözümüzü korumak için mutlaka güneş gözlüğü kullanmamız lazım.”

“GÜNEŞ GÖZLÜKLERİNİN BİR STANDARDI VAR”
Kaliteli güneş gözlüklerinin bir standardının olması gerektiğini belirten Başkan Kırmızıkaya, 10 liralık, 15 liralık, 20 liralık güneş gözlüklerini, gözlükten saymadıklarını ve bunlari, renkli cam olarak nitelendirdiklerini söyledi. Bir güneş gözlüğünün kaliteli olabilmesi için bazı standartların olması gerektiğini vurgulayan Kırmızıkaya, “Güneş ışınlarında insana en çok zarar veren şey güneşin parlaklığı ve havada bulunan ultraviyole ışınlarıdır. Ultraviyole ışınları, üç çeşittir. A, B, C olarak sınıflandırabiliriz. Bize ulaşan, yüzde 97 oranında A sınıfındaki ultraviyole ışınlarıdır. Bu ışınları, bizim gözlükçülerde satılan kaliteli gözlükler yeteri oranda engelliyor. Ultraviyole ışınları, genelde derimize rengini veren çok fazla derimizi kızartan ışınlardır. Çok daha fazla ileri gittiğinde deriyi kanser yapar. Ama bir B tipi kadar kanser yapmaz. Biz, bu yüzde 97 oranında gelen ultraviyole ışınlarını kesmek için kesinlikle güneş gözlüğü kullanmalıyız. Bu ışınları kesen gözlükler de genelde standartları olan gözlüklerdir. Sıradan, adi gözlüklerde bu özellik olmaz” diye konuştu.

“KAHRAMANMARAŞ’IN KÖYLERİNDE KATARAKT RAHATSIZLIĞI DAHA FAZLA!”
Ultraviyole ışınlarının, göze direkt olarak girdiği zaman, katarakt riskini artırdığını aktaran Kırmızıkaya, güneş gözlüğünün bu ışınları kestiği için katarakt riskini daha da azalttığı bilgisini vererek şöyle devam etti: “Mesela bizim köylerimizde katarakt hastası çoktur. Sebebi ise köylülerimizin güneş gözlüğü kullanma alışkanlığı olmadığındandır. Köylerde, şehirlere göre ultraviyole ışınları daha fazladır. Kayalık ve dağlık yerlerde daha fazladır. Mesela şehirde 10 tane katarakt hastası varsa bu sayı köylerde 100’ü buluyor. Köylerde kataraktın, yaygın olması, tamamen güneş gözlüğü kullanılmadığındandır.”

GÖZLÜĞÜN KALİTESİNİ TEST EDEN MAKİNELER VAR!
Vatandaşların aldığı ya da alacağı güneş gözlüklerinin kalitesini test ettirebileceği makinelerin olduğunu öne süren Başkan Kırmızıkaya, bu makinelerin profesyonel gözlük satıcılarının yüzde 80’inde bulunduğunu dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Güneş gözlüğü alırken, ultraviyole ışınlarını kesip kesmediğine dikkat etmeli. Bunun normal gözle bilinmesi mümkün değil. Ancak gözlükçülerde makinesi vardır. Ultraviyole ışınlarını kesiyor mu, kesmiyor mu diye basit bir makinesi vardır. Gözlükçü ona cevap verir. Genellikle gözlükçülerin yüzde 80’ninde vardır. Güneş gözlüğü satmayan gözlükçüler de olmayabilir. Ama bu test aleti hepsinde de vardır. Götürür takar makineye zararlı ışınları kesiyor yada kesmiyor der. Zaten zararlı ışınları kesmiyorsa büyük sıkıntı odur.”

Normalde, renkli camın, gözün büyümesine sebep olduğu bilgisini veren Kırmızıkaya, göz bebeğimizin gece daha da büyüdüğünü açılarken göz sağlığı için şu bilgileri verdi: “Göz bebeğimiz büyüdüğü için ultraviyole ışınlarının girişi de artar. Zararı da daha fazla olur. o yüzden eğer cam Zaralı ışınları kesmiyorsa; gözbebeğimizin büyümesine sebep olur. Daha fazla ultraviyole ışını girmesine sebep olur. Bu da katarakt riskini çok çok fazla arttırır. Ama gözlüğümüzün camı zararlı ışınları engelliyorsa göz bebeğimiz büyüse de göz bebeğimiz içeri girmeyeceği için her hangi bir riski yoktur. Vatandaşların, mutlaka ultraviyole ışınlarını kesen bir gözlük kullanmaları lazım. Ayrıca bunların bir de Avrupa standartları vardır. Gözlük camlarının üzerinde CE, yani Avrupa Enstitüsü diye yazar. Bu standartlara uymayan bir gözlük almalarını tavsiye etmiyoruz. Bunlar, genellikle kaliteli mağazalarda ve gözlükçülerdedir. Ama böyle işportadan alınan gözlüklerde, Ultraviyole ışınlarını keser ya da CE standartları barkodu bulunabilir. Bu barkotlar, her mağazada basılabildiği için işportadan gözlük alınmaması gerekiyor. İşportadan alınan gözlüklerde UV ve CE standartları kesinlikle yoktur.”

KIRMIZIKAYA: GÖZLÜKTEKİ FİYATI ÇERÇEVE BELİRLİYOR
Kaliteli bir gözlüğün fiyatının 100 liranın altında olmadığını 100 lira ile 200 lira arasındaki gözlüklerin, gözü koruyabilecek standartlara sahip olduğunu kaydeden Kırmızıkaya, gözlük fiyatlarıyla ilgili şunları söyledi: “Gözlükteki fiyatı etkileyen en büyük unsur, çerçeve ve camdır. Yani bin lira ile 100 lira arasındaki gözlüğün fiyat farkını yüzde 70 oranında çerçeve belirler. Yüzde 10 ile 15 arasında cam etki eder. Elbette ki 100 liralık gözlük ile bin liralık gözlüğün camı bir değildir. Ama fiyatı etkileyen yüzde 70 ölçüsünde çerçevedir. İşportalarda 10 ya da 15 liraya satılan hiçbir gözlük gözü korumaz aksine gözü daha da bozar. İyi bir gözlük almak istiyorsanız 100 lirayı gözden çıkarmanız gerekiyor.”

“GÖZLÜK RENKLERİNDE KOYU YEŞİL, KAHVERENGİ VE KIRMIZI TERCİH EDİLMELİ”
Gözlükte, göz sağlığına en çok etki eden faktörün, camların renkleri olduğuna dikkat çeken Kahramanmaraş Gözlükçüler ve Optisyenler Derneği Başkanı Kırmızıkaya, Gözümüzü en iyi koruyan gözlük camlarının özellilerini ise şöyle sıraladı: “Koyu yeşil dediğimiz camlardır. Fakat bunlar gözde çok kozmetik durmadığı için genellikle gri, kahverengi ve siyah renkler tercih ediliyor. Bu renklere sahip gözlük camları da gözü korumada yeterince iyidir. Gözlük üreticileri, siyah renk camları daha çok tercih ediyor. Çünkü siyahın, normal ışığı kesme oranı daha fazladır. Ayrıca siyah renk gözlükte daha kozmetik duruyor. Ama koyu yeşil renge sahip camlar sağlık açısından daha iyidir. Ama bu renkler haricinde pembe, mavi, turuncu gibi renge sahip gözlükleri kullanmasınlar. Bu renge sahip camlar, gözbebeğinin büyümesine ve gözün ultraviyole ışınlarına daha fazla maruz kalmasına neden olur. Bu da ileride sarı benek ya da sarı nokta diye tabir ettiğimiz göz rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına ayrıca katarakta sebep olur.

Mavi renkli camlar göze en çok zararı olanlardır. Ultraviyole ışınları zaten mor renklidir. Gözlükte mavi cam kullanımı, ultraviyole ışınlarının, göze daha fazla girmesine neden olacağından; katarakt riskini yüzde 100 oranında artırır. Bu renklere sahip camlar kullanıldığında renklerin ayırt edilmesinde güçlükler çıkar. Mesela turuncu, kırmızıyı kırmızı göstermez. Kırmızıyı turuncu gibi gösterebilir, maviyi göstermez. Yani renk algılamasını yanlış gösterir. Ama siyah, kahverengi, koyu yeşil gibi renklerde, renk kayması olmaz. Sağlık açısından da bu üç rengin dışına çıkmamak lazım.”