Bu olmamalıydı. Herkesin gözlüğüne bakma huyumdan bir vazgeçemedim gitti.
23 Temmuz 2016 - 13:46 'de eklendi ve 1804 kez görüntülendi. A+A-
Allah kahretsin!
Bu olmamalıydı. Herkesin gözlüğüne bakma huyumdan bir vazgeçemedim gitti.
Hadi baktın diyelim, en azından gözlüğü nerde tuttuklarına dair kendimce bakışlarıma bir sınırlama getirmeliyim. Evet, göğüs çatalına baktığımı gördü. Akıcı konuşması birden kesilir gibi oldu. Sonra toparladı kendini, kaldığı yerden konuşmaya devam etti. Ses tonunda bir değişiklik olmadı.
Bir ara ben çay kaşığı ile oynarken o göğüs askılarını düzeltti. Yukarı çekti. Ama ben utançtan başımı kaldıramıyorum. Öte yandan, anlattıklarına ilgimi kaybetmemiş gibi davranıyorum.
Göz göze gelmemeye gayret ederek. Oysa gözüm, göğüs çatalına kayıncaya dek, her şey ne kadar da iyi ve samimiydi.
Ben uzun süredir görmediğim eski bir dostla karşılaşmış, sevinmiş, mutlu olmuştum. Ona da aynı duyguları geçirmiş olmalıydım ki, heyecanlı bir şekilde görüşemediğimiz 5 yılı kelimelere sığdırıyordu.
Evlenmişti. Ayrılmıştı. 2 yaşında çocuğu vardı. Teknosa dan ayrılmış, bir reklam ajansında çalışmaya başlamıştı. Artık metin yazarlığı yapıyordu. İşte… Starbaks’ta ikinci kahvenin sonlarına doğru, güneş yüzünden çekildikçe, gözünde ki gözlüğü çıkarıp önce eliyle bir iki oynadı, sonra üzerinde ki askılı tişörtün tam ortasına iliştiriverdi gözlüğü.
Kahverengi Börberi kemik güneş gözlüğü tüm ağırlığıyla tişörtü aşağıya doğru. çekince gözüm göğüs çatalına değdi. O gördü. Ben utandım. Ama tahmin ediyorum, o benim kadar etkilenmedi. Ya da bu tür bakışlara alışık olmalı ki, kendini çabuk toparladı.
Konudan konuya geçiyor. Şu ana kadar en az onun kadar konuşan ben, süt dökmüş kedi gibiyim. Sohbetin akışını tamamen ona bıraktım. Normalde arada bir karıştığım cümlelere, seyirciyim artık. O konuşuyor. Benimse keyfim kaçtı. Kalkıp gitmek istiyorum.
Uzun süredir görüşmediği kız arkadaşını bakışlarıyla taciz eden bir adam olarak hatırlanmak istemiyorum. Telefonumu alıyor. ’’Tekrar görüşelim ‘’ diyor. Hesabı vermeme izin vermiyor. ‘’Bunun arkası gelmeli. Kahve ile kurtulmamalısın ‘’ diyor gülerek. Öpüşüyoruz.
Ayrıldığımda ben AKM’nin önünde ki dolmuşlara doğru yol alırken; o Sıraselviler de kayboluyor. Dolmuş’a bindiğimde cep telefonuma mesaj geliyor, Zeynep’ten. ‘’Ne ara mesaj yazdı? ‘’ diye düşünüyorum, mesajı açarken. ”Daha şimdi ayrıldık.” Okuyunca da Dostluğunun içtenliğine sarılıyorum.
‘’LTF UZATMA E Mİ?
Metin Turanlı
Şubat ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığ...
Dijital çağa ayak uyduramayan “analog” kalmış yöneticiler gö...
Hastalara, gözlükçüler tarafından on beş yıl önce gözlük kul...
Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...
Yeni dönem SGK sözleşmesi masaya yatırıldı. Yıl içinde Optis...
Binoküler çift görme, etkilenen kişileri günlük yaşamda cidd...
Kering'in gözlük bölümü 12 aylık dönemde pozitif gelir artış...
Anılan hükümsüzlük kararının kesinleşmesini takiben ceza dos...
Dünya çapında gözlük pazarı pazarı 2020’de 105,56 milyar ABD...
Dünya Optometri Konseyi (WCO) farkındalık haftası 17-23 Mart...